Erbaa Ziraat Odası

Vatan Hürriyet Ekmek

ZOBİS
ZOBİS
Erbaa Ziraat Odası > Bölgemizde Tarım ve Hayvancılık

Bölgemizde Tarım ve Hayvancılık

Tarım ve Hayvancılık

İlçemiz, hayvan yetistiriciligine uygun bir konuma sahiptir. Çünkü yumusak ikliminin yaninda, yedi bin hektardan fazla çayir ve meralar olusturmaktadir. Bu bakimdan hayvancilik, tarim ürünleriyle birlikte bölge insaninin yasayisinda önemli bir yere sahiptir. Hele köylerde genellikle her hane ihtiyaçlarini giderecek sayida hayvan beslemektedir. Manda, sigir, koyun, keçi, at katir, esek, köpek bölgedeki baslica hayvan çesitleridir. Son sayimlara göre; Erbaa’da merkez ve köyleriyle birlikte 35 bin dolayinda sigir, 80 bin dolayinda koyun varligi tespit edilmistir. Beslenen hayvanlarin hem gücünden, hem de et, süt, deri ve yün gibi çesitli ürünlerinden yararlanilmaktadir. Henüz modern yöntemler tam olarak yaygin olmasa da hayvanciligin olumlu yönde gelistigi görülmektedir. Daha iyi verim elde etmek için mevcut sayilarin iyilestirilmesi çalismalari yapilmaktadir. Bu konuda Ilçe tarim Müdürlügü çiftçilerimize gerekli ekipman yardimlari yapmaktadir.

Ilçedeki hayvanciligin durumu su sekilde özetlenebilir:

1-) Büyük Bas Havanlar: Büyük bas hayvanlardan en çok sigir beslenir. Manda besiciligi eskisi gibi pek o kadar önemli degildir. Yöreye has sigir cinsleri yaninda, daha verimli kültür irklari da yavas yavas yayilmaktadir. Böylece gelisi güzel bakimla günlük 4-5 kg Süt alinan inekler yerine bakimli, islah edilmis, iyi cins inekten günlük 20-30 Kg. süt almak imkani dogmustur.

Yörede üç cins sigir hayvani görülür. Birincisi halkin “ Kara Sigir” dedigi yerli siyah irktir. En az verimli olmasina ragmen, en fazla beslenen sigir cinsidir.Ufak cüsseli oldugundan genellikle orman köylerinde beslenmektedir. Ikincisi Karadeniz bölgesine has olan Jersey (sari inek) sigir irkidir. Yerli siyah irktan sonra bölgede hakim irktir. Genelde verimi yüksek, ufak cüsseli hayvanlardir. Üçüncüsü süt için beslenen Honstein (Siyah-Beyaz Alaca) ineklerdir. Daha çok Erbaa merkez , Degirmenli, Çevresu, Asagi Çandir, Çalkara, Karayaka, Salkimören, Ballibag, Yoldere, Doganyurt köylerinde besiciligi yapilmaktadir. Kar amaçli besicilik genellikle Çevresu köyünde yaygindir. Bu köyle birlikte Asagi Çandir, Bagpinar, Çalkara ve Koçak köylerinde 10’a yakin aile bu amaçli besicilik yapmaktadir. Besicilik yapanlarin en çok sikintilari, ürettikleri sütün geregi kadar degerlendirilemeyisidir. Çünkü ilçede henüz bir süt isletme tesisi yoktur. Ancak bu konuda çalismalar yapilmaktadir.

Çevrede düzenli bir ahircilik anlayisi gelismemistir. Ancak devletin hayvancilikla ugrasanlara sagladigi tesvik kredileri sayesinde düzenli ahirciliga yönelen aileler çogalmaktadir. Hayvan islahi için disalim yoluyla damizlik saglanmakta, gün geçtikçe süt hayvanciligi gelistirilmektedir. Ahir hijyenine fazla dikkat edilmediginden ve düzenli bir ahircilik anlayisi gelismediginden hayvanlarda daha çok ; üst solunum yolu enfeksiyonlarina rastlanmaktadir. Bölgede “Sigir Vebasi” simdiye kadar görülmemistir. Ama sap (tabak) hastaligi en sik olanidir. Çürük meyvelerin hayvanlara yedirilmesinden az da olsa bireysel ölümlere sebebiyet verilmektedir. Bunun yaninda bataklik ve sulak arazisi olan köylerde kum kelebegi ve kelemek hastaligi görülmektedir.

2-) Küçük Bas Hayvanlar: Bölgede sigirdan sonra en fazla koyunculuk yapilmaktadir. Bölgeye has, adini Karayaka Kasabasindan alan “ Karayaka koyun irki” baslica yetistirilen koyun cinsidir. Karayaka koyununun en önemli özelligi et ve yapagi yönünden verimli olmasidir.Sürü sahipleri bölgelerindeki çayir, mera ve yaylalardan faydalandigi gibi, Karayaka ve Bagpinar’da bazi ailelere Osmanli döneminde intikal etmis Giresun ili sinirlari içerisinde bulunan “Karagöl yaylasi” ndan yararlanmaktadir. Erbaa’nin bazi kesimlerinde özellikle Ocakbasi, Çakir, Koçak, Agcalan, Demirtas ve üzümlü Köylerinde kil keçisi besleyen aileler de vardir. Ancak, kil keçisi yetistiriciligi koyun kadar yogun olmayip her geçen gün biraz daha azalmaktadir.

Koyunlarin hastalik olarak “ Koyun çiçek hastaligi, sap, düsük (entretoksemi)” hastaliklari, bakir ve selenyum noksanligina bagli daha çok kuzularda “ beyaz kas” hastaliklari ile dogum mevsiminde ishal görülmektedir.

3-) Kümes Hayvanciligi: Kümes hayvanciligi ilçede aile isletmeciligi seklinde ve ek gelir kaynagi olarak yapilmaktadir. Bilhassa köylerde her ailenin kendine yeterli tavugu vardir. Tavuktan baska az sayida hindi, kaz ve ördek bulunur. Genellikle yumurta tavukçulugu yapilmaktadir. Ihtiyaç fazlasi yumurtalar pazarda satilmaktadir.

Karadenizin en büyük işletmelerinden 50.000 kümes hayvanı kapasiteli 'Uçaroğlu Tavukçuluk' Bölücek mahallesinin 500 metre ilerisinde , yol üzerinde faaliyet göstermektedir. merkezde 1000’er tavuklu bes adet isletme faaliyet halindedir. Son tespitlere göre, ilçe bazinda 80 binden fazla tavuk olmak üzere toplam 90 bin dolayinda kümes hayvani bulunmaktadir.

4-) Aricilik: Erbaa’da modern ariciligin 10 yillik bir geçmisi vardir. Daha önce yapilan aricilik, iptidai usullerle oldugu gibi, ekonomik bir degeri yoktur Ilçe bazinda yine de 3000 civarinda yeni tip ari kovanina karsilik 1000 civarinda eski tip kovan bulunmaktadir. Modern aricilik tesvik 1988 yilinda “Erbaa sosyal Yardimlasma ve Dayanisma Fonu’nun 500 adet dolu, 5000 adet bos kovani 1000 çiftçiye dagitilmasiyla baslamistir.Ilçe Tarim Müdürlügü ve Halk Egitim Müdürlügünün koordineli çalismalariyla egitici kurslar düzenlenmis, bu arada 196 çiftçi aricilik belgesi almistir.